GERİ

Duygusal Açlık mı ? Duygusal Eksiklik mi?

Duygusal Yoksunluk 

Güvenli bağlanma, çekirdek duygusal ihtiyaçlardan biridir. Bu ihtiyacın karşılanmadığı yerde, oluşan şemalardan biri Duygusal Yoksunluk şemasıdır.

Duygusal Yoksunluk şemasının kökenlerine örnek olarak:

Soğuk ve sevgi vermeyen bir anne. Çocuğa yeteri kadar sarılmaz ve onu kucağında sallamaz.
Çocuğun sevildiğine ve değer verildiğine dair bir hissi – özel ve değerli biri olduğuna dair bir hissi yoktur.
Anne çocuğa yeterli zaman ve ilgiyi vermez.
Anne çocuğun ihtiyaçlarını gerçekten dinlemez. Çocuğun dünyası ile empati kurma zorluğu vardır. Çocuk ile gerçek bir bağ kuramaz.
Anne çocuğu gerekli şekilde yatıştırmaz. O zaman çocuk kendi kendini yatıştırmayı veya başkalarının onu yatıştırmasını kabul etmeyi öğrenmez.
Ebeveyn, çocuğu yeteri kadar yönlendirmez veya bir yön algısı sağlamaz. Çocuğun güvenebileceği somut bir şey yoktur.

Duygusal Yoksunluğun psikolojik hali

Duygusal Yoksunluk şemasına sahip kişiler, duygusal ihtiyaçları karşılanmadığı için kendilerini depresif hissederler. İnsanlarla aralarındaki ilişkilerde tatmin edici bir bağ hissetmediği için yalnızlık duygusu çoğunlukla hakim olur. Bunların dışında hissizlik veya kendilerine acıma hissi, yani kendileriyle ilgili derin bir üzüntü hissedebilirler. Bu kişiler güçlü görünmeleri gerektiği inancında oldukları için duyguların önemsizliğini vurgulayabilir, aşk ilişkileri gibi yoğun duyguların hakim olduğu durumları küçümseyebilirler.

Duygusal Yoksunluğun tamamlamak İçin 

Öncelikle çocukluğunuzda yaşadığınız yoksunluğu anlayıp içinizdeki yoksun çocuğu hissetmeye çalışın. İlişkilerinizi ve yoksunluk hislerinizi gözlemleyin. Tekrarlayan örüntüleri netleştirin. Güçlü bir kimyanız olan soğuk eşlerden kaçının. Duygusal olarak cömert bir eş bulduğunuz zaman, ilişkinizi yürütmek için bir şans verin. İhtiyaçlarınızı fark edin ve duygu ve düşüncelerinizi eşinizle paylaşın.

Duygusal Açlık belirtileri

Bazen bizi sevdiğimiz besinlere götüren şey aslında ‘midemiz’ değil, ‘duygularımız’dır. Bu durum ‘duygusal açlık’ olarak açıklaya biliriz. Bir başka deyişle özellikle kaygı, sinirlilik ve huzursuzluk gibi olumsuz duygularımız bizi buzdolabına götürür. 

.Açlığın psikolojik hali

Psikolojik süreçlerde etkili olan seratonin ve dopamin adlı kimyasallar, kişinin gün içerisinde daha mutlu ya da daha mutsuz; daha kaygılı ya da daha rahat; daha huzurlu ya da daha tedirgin olması gibi duyguları yönetir. Örneğin; dopamin yoksunluğunda, hayatınızın ışıltısını yitirmiş gibi, kendinizi boşlukta, moralsiz, bitkin hissedebilirsiniz. Seratonin açlığı çekiyorsanız; endişe ve gerginlik yaşayabilir, işiniz veya özel hayatınız kontrolden çıkıyormuş gibi kaygı duyabilirsiniz. Tüm bu durumlarda duygusal yeme davranışının gelişmesi olağan bir durum.

Duygusal açlık hali tamamlamak İçin 

Serotonin açlığı sizi şeker ve karbonhidratların peşine sürüklerken; dopamin yoksunluğu da aynı şekilde yağlı besinler ve kafeine yönlendirebilir. Aşağıdaki önerileri uyguladığınızda yeme bağımlılığı ve duygusal açlığınızın üstesinden gelebilirsiniz. 

Sakinleştirici egzersizler ile spor yapı .
Gün içinde kendinize vakit ayırın 
Beslenme alışkanlıklarınızla yüzleşmek adına günlük tutmaya başlayın ve bir uzmandan yardım alın. Mideniz değil, “duygularınız aç” olabilir!